BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Şimdi
bu risalede Hak’kın vücudu ve halkın vücudunun her birisine ait olan feleklerin açıklanmasıdır.
BİRİNCİ FELEK
Feleki evvel;Zat
feleğidir.Bilinmelidir
ki,sırf (mutlak) zat,idrak,ilmi ve açıkta olan görüntüdeki kayıtlardan beri ve
temizdir.çünkü,görme,gerek dünyada gerekse ahrette ancak rububiyetin tecellisi
ile olur. Yani,Hak’kın cemali ancak zahir olan
eserlerindeki rububiyet ile zevk
olunur.Cenabı hak, kıyamet suresinin 22
ve23.ayetinde buyurur: “yüzler
vardır o gün parıltılı,rabbine doğru bakan.” Bu konudaki hadisi şerif ise; O gün rabbınızı,ayın ondördü görüldüğü gibi
göreceksiniz,O’na bakarken izdiham ve sıkışıklık duymayacaksınız.”
( Varlığa ancak Allah’ın
zatı tesir eder.)
Allah’ı görme ve bilme hazreti rububiyetle
ilgilidir.Mutlak zatı ile ilgili değildir.Cenabı hak, Ali
İmran suresinin 30. ayetinde
buyurur; Allah zatından sizi
korkutur.Allah kullarına çok şefkatlidir.” Yani, Allah’ın zatı şöylemi dir?
Böylemidir? Diye düşünmek yasaktır. Allah kullarını bu tür düşüncelerden men
etmiştir. Çünkü Allah’ın mutlak zatını
görmek ve ilimle bilmek mümkün değildir.Görme ve bilme ancak zatının tecellisi
ile gerçekleşir.Tecelliyat üçtür.Birincisi:Ef’al tecellisidir.İkincisi:Sıfat
tecellisidir.Üçüncüsü:Zat tecellisidir.
Hidayet
ancak Allah’tandır ve O merhametlilerin en merhametlisidir.
İKİNCİ FELEK
Şimdi,ikinci
felek,tecellinin evveli olan sıfat tecellisidir.Bilinmelidir ki,zatı ilahiyenin
sıfatları
hudutlanmış
değildir.Onların başlangıcı yoktur.Ana hatları ile yedidir ki,
bunlar;Hayat,ilim, irade,kudret,semi,basar ve kelam dır.Bu sıfatların her
birisi tek dir,çoğalmaz.Hak’kı zatının tek olduğu gibi..Bu sıfatlar tek başına
şekil ve suretten ayrı düşünülen bir manadır.O’nun yüce zatında sabit
olmalarından dolayı herhangi bir fazlalık oluşturmazlar.O zatıyla yine tektir. Sıfatlar
manaları gereği açığa çıkma istidatı gösterirler.Açığa çıkmaları ilahi
isimlerle olur. İlahi isimler de sonsuzdur,sıfatların sonu olmadığı gibi..Şöyle
bir soru sorulursa;Sıfat ve isimlerin başlangıcı ve sonu yoktur,Oysa onlar ilme
tabidir,sıfat ve isimlerinin kuşatılması söz konusu değildir.
Cevap
olarak denir ki,Sabit sıfatlarının ve isimlerinin sonu olmadığından Allah’ın ilmine tabidir.Yani kuşatma söz
konusu yapılamaz.Ancak eser ve fiillerinin kuşatılmasından söz edilebilir.Allah
yüce kitabında Fussilet suresinin 54.ayetinde buyurur; “Haberiniz olsun ki, Allah her şeyi
kuşatmıştır.” Yine Meryem suresinin
94.ayetinde buyurur; “O’nun her şeyi kuşatması adet
itibarıyladır.” Sual olunursa;İlmullah sıfat ve isimleri kuşatamaz ve adet’e gelmez. Çünkü ilmin kuşatması ve
ilgisi sayı yönüyledir. Cevap;Sabit sıfat ve isimlere ilmin ilgisi
olağanüstüdür.Enbiyaların mucizeleri gibi,velilerin kerametleri gibidir.Hidayet
edici ve doğru yola ileten ancak Allah’tır.
ÜÇÜNCÜ FELEK
Üçüncü
felek;İkinci tecelli olan,esma tecellisidir.Öncelikle söylemek gerekirse
Allah’ın isimlerinin sonu yoktur.Ana hatlarıyla yedi
dir.Kadir,mürid,alim,hay,semi,basir ve mütekellim dir.İsimlerin her birisinin
ilgi alanları vardır.Kadir ismi;(imkan) eserin icadı ve yok edilmesi ile
ilgilidir.Vacib ve imkansız olanla ilgisi yoktur.Vacib iki kısımdır:Vacibi
bizzat ve vacibi bilgayr.Yani gerekli olan ve gerekli olmayan.Vacibi bizzat da
iki kısımdır: Vacibi mutlak ve vacibi mukid’dir.( gıda ve rızık veren
gibidir.)Vacibi mutlak;Zatullah, sıfatullah ve Allah’ın isimleridir.Kadir
isminin bunlara ilgisi olmaz.Çünkü bunların başlangıcı yoktur.Vacibi mukid;Hayr
gibi.Çünkü hayır cismin vücuduyla kayıtlıdır.Vacibi bilgayra yani gereksiz
olana kadir ismi tesir eder.Ancak,akli değerlere kadirin tesiri yoktur.Akli
değer demek;Akıl katında vücudu olmayan demektir.Bir anda,bir cisimde,hem sükun
hem de hareket olması gibi. Şimdi vacibi bilgayr olan(gereksiz) asar mevcud
olduğu anda, ilmullaha göre yok olmaları aklın gereğidir.Yokluğun vücudu O’n da
gizli kalmaz.Çünkü, bütün nefislere hakimdir.Ancak,kadir isminin,vücut yönüne
ilgisi yoktur.Yokluk yönüne alakası vardır.Vücutla ilgilenmez.Mürid ismi de
böyledir.Fakat,tercihle ilgisi vardır.İcadla alakalı değildir.Tercih
yedidir:Vücud,adem,sıfat,mukadir,ezmine(zamanlar),emkine(mekanlar) ve cihat…
Hidayet
edici ancak Hak’tır.
DÖRDÜNCÜ
FELEK
Dördüncü felek;Aklı kül feleğidir.şimdi
aklı kül feleği,ilahi isimlerin,zati sıfatların ve zatı kutsiye mazharıdır.İlk
halkiyettir.Muhtelif isimleri
vardır.Bunlar akıl, ruh,nur,kalem gibi isimlerdir.Hadisi şerifte beyan edildiği
gibi;
(Allah evvela nurumu yarattı
Allah evvela ruhumu yarattı
Allah evvela kalemi yarattı
Allah evvela aklı yarattı
Allah evvela arşı yarattı
)
İdrak
itibarıyla akıl,zahir olması yönüyle nur,icad itibarıyla kalem,her şeye hayat
vermesi yönüyle de ruh denildi.Aklı evvel “ bedii”isminin mazharıdır.Bedii;Eşi
benzeri olmayan,
icada
yönelik olan ismidir.Mükevven (yaratan) ve halık isimleri gibi.Bu isim bütün
sıfatları içine alır.Gerek nefsi ve sülbi sıfatları gerekse sabit sıfatları
gerekse zati safatları ki,bunların sayısı yirmi olup cümlesini bedii ismi içine
alır.Çünkü bedi ismi bu sıfatlarla vasıflanmıştır.
Yirmi
sıfat:Vücut,kıdem,beka,vahdaniyet,kıyam bi nefsihi,muhalefetün lilhavadis.
Hayat, ilim,irade,kudret,semi,basar,kelam.Kadir olmak,mürit olmak,alim
olmak,hay olmak,semi olmak,basir olmak ve mütekellim olmaktır.Çünkü Bedii;halık
demektir.Halık:Mevcut olmak,kadim olmak,baki olmak,vesair isimlerle vasıflanma
gerekliliğidir.Buradan da anlaşılıyor ki,Ruhu Muhammed,Allah’ın zatına,sıfatına
ve ilahi isimlerine mazhar ve camidir. O’ndan önce eser olarak mazhar yoktu.Ebu
Zerin el Ukayli (ra) ‘dan rivayet edilen hadisi şerif: “Allah önce nurumu yarattı ya Cabir!” Sözünü işittiğimizde
resulullah (sav) efendimize sorduk. “Senin
ruhunu yaratmadan önce rabbımız nerede idi.”hazreti resulullah buyurdu ki, “altında hava üstünde hava bulunan ama’da
idi.”
Ama’dan
kasıt,İlmiyle açığa çıkmasıdır.Başarı Allah’tandır…….
BEŞİNCİ
FELEK
Beşinci
felek,nefsi kül feleğidir.Şimdi nefsi kül’e şer’i alimler katında levhi
mahfuz,kitabı mübin ve kitabların anası derler.Bilinmelidir ki,Kutsi olan
hazreti zat’ın,sıfatlarına,celal ve cemaline ve de ilahi isimlerine yönelmesi
ile aklı kül zuhura geldi.İlahi isimlerin akla yönelmesi ile nefsi kül açığa
çıktı.yani nuri Muhammedi, bilinmezliği
ve karanlığı yok eden manevi nur olarak zuhura geldi ve nefsi kül zahir
oldu.Şimdi,Hak’kın mertebeleri ve halk, aklı külün vasıtasıyla cümlesi nefsi
külde toplandılar.Ancak tafsil yoluyla manevi olarak zahir oldular.Nefsi
kül,Bais (dirilten) isminin mazharıdır.Kendisinde toplanmış olan Hak’ka ve
halka ait tecellileri bais ismi ile zahir eyledi.Bu ismin yönelmesi ile nefsi
rahman olan tabiat zuhur etti.Başarı ve
hayır Allah’tandır…………..
ALTINCI FELEK
Altıncı
felek,tabiat feleğidir.Bilinmeli ki,tabiat,nefsi külün yönelmesiyle manevi
zuhur ile zahir olan nefesi rahmandır.Çünkü nefes,nefsden alınmıştır.tabiatta
asıl olan hararet ve rutubettir.Çünkü,bir kimse nefsinin aslını hararet ve
rutubet olduğunu anlar,tabiatta herhangi bir maddenin şekillenebilmesi için
hararet ve rutubetten yardım alması gerektiğini bilir.Yine nefs haricide
böyledir.Velhasıl,tabiat feleğinde hararet ve rutubet asıl,burudet (soğukluk)
ve yubuset (kuruluk) geçicidir.Tabiat,batın isminin mazharıdır.Katımızda,zahir
olan ve şekle kabiliyeti olan bir maddeye heyula ve heba ismi verilir.Yardım
Allah’tandır……
(Bizden batın,bize zahir olan zatı tenzih ederim.)
YEDİNCİ
FELEK
Yedinci
felek,heyula feleğidir.Bilinmeli ki,heyula,küllü manevinin emridir
ki,kendisinde suretlerin zahir olmaya kabiliyeti vardır.Şu demektir,şekil ile
şekillenmiş ve suret ile suretlenmiş olanların maddesidir.İmamı Ali (ra)
,heyulayı,heba olarak isimlendirdi.Ayeti kerimede buyruldu;Vakıa-6; “Toz gibi dağıldığı zaman.” Buradan da anlaşılıyor ki,
Cümle
eşyanın maddesi,suret ile zahir olan küllü hakikattır.Kesin bir görüşle,suretle
zahir olmaya yani şekil almaya kabiliyeti olan madde heba ismini
aldı.Mesela,teknede bulunan hamurun çeşitli şekiller almaya kabiliyeti
vardır.Ondan,yuvarlak,dört köşeli,uzun ve geniş gibi şekillerde hamur yapmak
mümkündür.Fakat örneği verilen hamur hissidir,heba ise manevidir.Benzetme
maneviyatın his yönüdür.Hidayet edici Allah’tır…….
(O’ndan başka
sonu olmayanı tenzih ederim.O’nun sonu yoktur.Herşey fani olduktan sonra baki
kalan yine O’dur.)
SEKİZİNCİ FELEK
Sekizinci
felek,şekil feleğidir.Bilinmeli ki,şekil manevidir.Şekil,manevi olan her şeyin
kabiliyeti yönünden heba’da sabit olması demektir.Ayeti kerimede buyurulur;(İsra-84): “de ki,herkes kendi varlık
yapısına göre iş görür.” Açığa çıkma yapısı hangi sıfatla ise kendisi ve
ameli o sıfatla zahir olur.Bu şekil,haricde oluşmak istediğinden cisim talep
etti.Cismi kül de şeklin manevi isbatını gerekli kıldı.Hidayet Allah’tandır…….
(Zahir olan ve
her şeyi açık eden,bizden gizli olanı tenzih ederim ki,hiçbir şey O’nu
gizleyemez.)
DOKUZUNCU FELEK
Dokuzuncu
felek,cismi kül feleğidir .Şimdi,cismi kül manevidir.Şekillerle şekillenmiş
olan cüziyatın zuhura gelmelerine yardım eder.Hakim isminin mazharıdır.Hakim
ismi;Herşeyin kabiliyetine göre muamele eder ve yerli yerine koyar.Hikmetinden
sual olmaz,ve her şeyi hikmetiyle icad eder.Vallahül alem……..
(Yasin 1-2; “Ey insan! Hikmet
dolu bir Kur’ansın.”
ONUNCU FELEK
Onuncu felek,Arş feleğidir.Şimdi
arş,azimdir,azamet (büyüklük) feleğidir.Cismi külün cüzünden bir cüzdür ve
şekli küreseldir.Muhit(kuşatan) isminin mazharıdır.Rahman isminin tasarrufu bu
felek ile olur.Bütün işler,irade ve vücut bulacak her şey ondan hasıl
olur.Ayette buyrulur; (Taha-5): “Rahman
arşı kapladı.”
(Zat,sıfat ve esmasıyla her şeyi kuşatanı
tenzih ederim.)
ON BİRİNCİ FELEK
Onbirinci
felek,feleki kürsidir.Ayette buyrulur;(Bakara-255)
:“O’nun kürsüsü,gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır.” Feleki kürsü,şükür
isminin mazharıdır.Bütün şükredenlerin şükürleri bu feleğin yönelmesiyle
gerçekleşir.Kadirin mazharı olup aynı zamanda celal ve cemal mazharıdır. Bu
felek, şükür isminin sureti olduğundan bütün şükredenler bu feleğin üzerinde
olur.Sekiz cennet ahalisi mükafat bulur,bu mükafatı hak etmeleri için daima
ibadetleri şükür olması gerekir.Bu sekiz cennetin dördüne amel cenneti derler,
huri, gılman, ağaçlar,nehirlerler bunlarda bulunur.Diğer dört cennet ise amel
cennetlerinden farklıdır, bunlara da irfan cenneti denir. Biri vesile dedikleri
cennet dir ki,Resulullah (sav) efendimize mahsustur.Bu cennete hazreti kuddüs
de derler.Bütün cennetlerden yücedir.Altında olan cennet,bütün enbiya ve mürsel
peygamberlerin cennetidir.Bunun altında olan cennet,halife olan kamillerin
cennetleridir. Bunun altında olan cennet ise şehitlerin ve evliyanın
cennetleridir.Bu dört cennette cemalullah’ın seyri vardır.Bu dört cennet
ehilleri amel cennetlerine inerek buranın yiyecek ve içecekleri ile
lezzetlenirler.Amel cennetlerinin ahalisine cemalullah seyri ihsan olunduğunda
yüce olan cennetlere yükselirler ve cemalullah ile şereflenirler.Bütün cennet
ehilleri hazreti kuddüs olan vesile cennetine Cuma günü yükselirler ve Allah’ın
ziyafeti ile şereflenirler. Resulullah(sav) hazretlerine konuk olurlar.O
makamda Hak’kın cemali ile şereflenirler.
Hidayet edici ancak Allah’tır…………..
(Zatına
şükür ve verdiği nimetlere şükür gereken zatı tenzih ederim.)
ON İKİNCİ FELEK
Onikinci
felek, Atlas feleğidir. Bu feleğe burc feleği de derler.Maddesi arş olarak
isimlenir. Sureti, atlas ve burc feleği olarak isim alır. Atlas feleği
denilmesi, seyir ve hareketinin iz ve belirtisi olmamasındandır. Burc denilmesi
ise,Allah’ın O’nda kale burcları gibi
oniki burc halketmesindendir. Onların vücutları meleklerdendir. Bu meleklerin
kimi ciddi, kimi deli kimisi de kendi tabiatlarında olduklarından bu isimleri
aldılar. Kimi ateş, kimi soğuk, kimi kuru,kimisi de bu karakterlere uygun
olduklarından dolayı böyle isimlendiler.Asla hayvan şekillerinde değildir ve
her birisi altında olan on iki feleğe hizmet ederler ve de her birisi bir
feleğe tasarrufta bulunur.Ancak tasarrufları yardım şeklindedir.Tasarruf
kullandıkları felekte bulunmaları şart değildir.Bu felek cennetlerin
tacıdır.Cennet toplulukları bu feleğin nuru ile nurlanırlar.Atlas feleği olan
bu felek gani isminin mazharıdır.Bütün isimler ona muhtaçtır. Onun ise hiçbir
isme ihtiyacı yoktur. Ayette buyurulur;(
Ali İmran-97): “Allah bütün alemlerden ganidir.” Bu ismin manası
uluhiyettir.Uluhiyet demek;Allahü tealanın cümleden gani olması,herkesin O’na
muhtaç olmasıdır.Bundan dolayı diğer feleklerin hareketi bu feleğin hareketine
bağlıdır.Bu feleğin hareket yönü aşkın iradesiyledir.Diğerlerinin ise zorunlu harekettir ancak başka hareket
yönleri de vardır.Bu şekilde beyan olunur.Hidayet Allah’tandır…….
ON ÜÇÜNCÜ FELEK
Onüçüncü
felek,menazil feleğidir.Sabit felek ve mükevkeb(yıldız) feleği olarak da ismi
vardır.Bu feleğin maddesi kürsi olup sureti menazil feleği olarak
isimlenir.Mukadder isminin mazharıdır.Bütün feleklerin
hareketi,ömürleri,erzakların paylaştırılması,cennet ehlinin mertebelerinin
taksim edilmesi ve cehennem ehlinin derecelerinin belirlenmesi bu feleğin
ruhaniyetinin yüz göstermesi ile olur.Bütün cennet ehlinin bulunduğu hakikat
şehri ve tabiat denizi bu feleğin üzerindedir.Cennet ehli cennete girmeden önce
tabiat denizine dalarlar. Cisimleri,tabi oldukları yerin cismine has şekle
dönüşür.Yani melekler gibi cesedleri nurdan olur.Hakikat şehrinin halkı
girdikleri cennetlerde zevk ve sefa ile seyre dalarlar.Bütün gökler ve yer ve de cennet halkı bir odada toplanmış
halkalar gibidir.Sevk edildikleri cennet bu feleğin üzerindedir.Adı geçen bu
dört feleğin cisimleri ittifak üzere kendilerine özgüdür. Melekleri de
kendilerine uygundur.Bir hadisi şerifte söylendiği gibi,bir kimse resulullah
(sav) efendimize selam ve övgüde bulunduğunda tabiat denizine bir melek dalar
ve bu denizin her damlasından bir melek halk olur,selam ve övgüde bulunana
daima dua ederler.Bu alemlerde bulunanlar
yapılarından dolayı ihtiyarlamak,uyumak,keyifsiz olmak gibi halleri yoktur ve her türlü kederden
uzaktırlar.Çünkü bu özellikler unsur gerektirir.Ayette buyrulur; (Yunus-25): “Allah dilediğini doğru yola
iletir.”
ON DÖRDÜNCÜ FELEK
Ondördüncü
felek,keyvan feleğidir.Merkez anlamındadır.Bu feleğe aynı zamanda kırmızı felek
ve Zuhal feleği de denir.Bu felek rab isminin mazharıdır.Alemde bulunan
varlıkların gerek maddi gerekse manevi rızıklarının karşılanması ve
cismaniyetlerinin devamının sağlanması bu feleğin yüz göstermesi ile
olur.İbrahim aleyhisselam bu feleğe yükseldi.Bu feleğin ruhaniyeti Mikail
aleyhisselamdır.Erzak işleri ile görevlidir.İbrahim (as) misafirlerini
kızartılmış buzağı ile beslediği gibi her ihtiyaç sahibine erzak
yetiştirir.Mikail (as)’ın orduları
çoktur,bunların sayılarını ancak Allahü teala bilir.Herbir taneyi bir melek
korur ve ona hizmet eder.İnsan ve hayvan ayırımı yapmaksızın onların
yiyeceklerine bir tehlike ve kayıp gelmeksizin
rızıklarını onlara teslim ettikten sonra Zühal feleğinde kürsi üzerine
otururlar ve Hak’kı överler.Bir daha o meleklere nöbet gelmez.(Bakara-20) “Allah her şeye kadirdir.” Başarı
Allah’tandır……
(Herşeyden yüce olanı tenzih ederim.)
ON
BEŞİNCİ FELEK
Onbeşinci
felek,Bercis feleği ve müşteri feleği de denir.Bu felek ilim isminin
mazharıdır. Alemdeki bütün ilim ve ilmin gerekli kıldığı oluşumlar bu feleğin
yüz vermesi ile olur.İsmail (as) bu feleğe yükselmiştir.Ruhaniyeti İsrafil (as)
dır.İsrafil (as) kalbi Muhammed (sav) suretidir.Tıpkı Mikail (as)’ın himmeti
Muhammediye sureti olduğu gibi.Başarı Allah’tandır…
(Allah
her şeyi bilir.Allah göklerin ve yerin nurudur.Nur-35)
ON
ALTINCI FELEK
Onaltıncı
felek,Behram feleği denir.İntikam sahibidir.Bu feleğe Merih feleği de denir.
Kahir isminin mazharıdır.Bu feleğin ruhaniyeti Musa (as) ve Azrail (as)’dır.Bu
feleğin tasarrufu celal’dir.Savaşlar,uygunsuzluklar,karşı gelmeler ve depremler
bu feleğin yüz göstermesi ile olur.Ulul azim peygamberlerin,krallar ve
sultanların savaş ile görevlendirilmeleri bu feleğin tasarrufu ile olur.Ayette
buyrulur;( Enam-61) “O kulları üzerinde egemenlik sahibi kahir’dir.”
ON YEDİNCİ FELEK
Onyedinci
felek,Yuh feleğidir.Güneş feleği de denir.Bütün feleklerin kutbudur.Nur isminin
mazharıdır.Bütün mevcudatın maneviyatlarının ve hislerinin açığa çıkması bu
feleğin yüz vermesi ile olur.İdris (as) durağıdır ve Cebrail (as)’ın ruhaniyeti
bu felektedir. Muhammed (sav)’in aklının sureti Cebrail (as)’dır.Bundan dolayı
sahibi vahiy oldu.Azrail (as)’ın ruhları tutmakla görevli olduğu gibi.Ayette
buyrulur; (Rahman-17) “İki doğunun ve
iki batının rabbi O’dur.” Gerçek manası şudur ki,Suretlerin hissi olarak
nur ismi ile açığa çıkması bir
doğu,suretlerin vücutlarının nur ismi ile zahir olmaları bir doğudur.İki doğu
bu şekilde olduğu gibi iki batı da böyledir.Yani suretlerin yok olması ve nur
isminin Adem’de gizlenmesidir.
Ayette buyrurlur;(Hadid-4): “O ilktir,sondur,zahirdir ve batındır.O her şeyi bilendir.”
(Allah,göklerin ve
yerin nurudur.Nur-35)
ON SEKİZİNCİ FELEK
Onsekizinci
felek,Zühre feleğidir.Hazreti Musavvir (suretlenmiş) isminin suretidir.Bu
feleğin ruhaniyeti semsemail (as) dır.Bilinmelidir ki,Zühre feleğinin
ruhaniyeti olan musavvir isminin yönelmesi ile cisimler alemindeki suretler
meydana gelir.Hissi suretlere aşık olmak ve meyl etmek bu feleğin ruhaniyeti
ile olur.Bundan dolayı Yusuf (as)’ın durağı oldu.O’nun zamanında insan cinsinin en güzel surette olanı Yusuf
(as) dı.Bunun için Yusuf (as)’ın talihi Zühre oldu ve bütün yaratılanlar O’nun
güzelliğine aşık oldular.Bu cümleden hareketle Züleyha hazretlerinin Yusuf
(as)’a olan aşkı malumdur.Yakup (as)’ın mizacı güzel suretlere meyilli
olduğundan güzel suret ve olgun bir yaratılışla Hak, Yusuf (as)’ı O’na hediye
etti.
Yakup
(as)’ın nazarında Yusuf (as) kaybolduğunda,yollara çıkıp gelene geçene O’nu
sorardı.
Hatta
evlatları gelip O’na şöyle dediler:(Yusuf-85):
“Allah’a yemin ederiz ki,sen hala Yusuf’u anıp duruyorsun.Sonunda üzüntüden
eriyip gideceksin veya helak olacaksın dediler.” Yani,yollarda oturup
Yusuf’un adını anarak haberini beklersin ,bunda ısrar edersen bir hastalığa
tutulursun ya da helak olur gidersin dediler.Yakup (as) onlara cevaplarında
buyurdu ki,(Yusuf-86): “Benim şikayetim
ve üzüntüm yalnız Allah’a dır.” Yani,ey oğullarım!kalbimde olan
hüznü,gelene gidene ifade ettiğimi görüyorsunuz lakin benim müşahedem ve
zevkimde Allah’tan başkası yoktur.Benim bu halime ve sözlerime aşina
değilsiniz.Hidayet
Allah’tandır…………….
ON
DOKUZUNCU FELEK
Ondokuzuncu
felek,Katip feleğidir.Diğer adı ise Utarid’tir.Bu feleğin ruhaniyeti muhsi(
sayı sayan) ismidir.Yine bu feleğin ruhaniyeti sağsabaildir (ölümsüz).Hazreti
İsa (as)’ın durağıdır.
Ayette
buyurulur;(Nisa-157/158) “O’nu
öldürmediler ve asmadılar,sadece O onlara benzer gösterildi.Tam aksine Allah
O’nu kendine yükseltti.” Bilinmelidir ki,her şeyin sayılabilir olması,bütün
olması ve suretlenmesi muhsi ismi ile olur.Bütün katiplerin katipliği, her
şeyin isimlerinin sayısı ve özelliği bu feleğin ruhaniyeti olan muhsi isminin
yüz göstermesi ile olur. Bundan dolayı,Hazreti İsa(as) ahir zamanda Muammaed
(as)’ın halifesi olarak gelir.Hem
nübüvvet hemde halife olarak bunların
arasındaki tüm değerleri kendinde toplayarak zahir olur.Kıyamet gününde O’nun
iki haşrı olur.Birisi enbiyaların sancağında diğeri de halifeler sancağında
olur ve umumi velayetin de sonu olur.Hidayet Allahtandır…
YİRMİNCİ FELEK
Yirminci
felek,Ay feleğidir.Şimdi bu feleğin ruhaniyeti mübin (Hak’kı gereğince açık
eden) isminin mazharıdır.Hazreti Adem (as)’ın durağıdır.Ruhaniyeti Dükail
(as)’dır.Bütün maden, bitki,hayvan ve insan ve de üç doğumu açık eden,onların
büyüyüp gelişmeleri ay feleğinin ruhaniyeti olan mübin isminin yüz vermesi ile
olur.Bundan dolayı insanlığın babası olan Adem (as)’ın durağı bu felek
oldu.Suların tatlı ve tuzlu olarak zıtlık göstermesi,yağmurların yağması ve
buharın oluşması ay feleğinin yakınlık göstermesi ile gerçekleşir.Adem (as)’ın
sureti Mekke ile Taif arasında yapılıp ona ruh üflendiğinde,yeryüzünde bulunan
melekler secde ettiler.Batında,insan suretinde olan nesline “Elestü birabbiküm”
(Ben sizin rabbınız değilmiyim?) ilahi hitabı olundu,onlarda evet dediler.Sonra
Adem (as)’ın zuhurunda yeryüzüne indiler ve meskenleri bu yer oldu.Başka yerde
insan yoktur.Bundan dolayı hazreti Adem (as)’ın durağı Ay feleği oldu.Hidayet
ve başarı yalnız Allah’tandır………..
(Şaşılacak bütün alemi,bize boyun eğdireni
tenzih ederim.)
YİRMİ BİRİNCİ FELEK
Yirmibirinci felek,Esir feleğidir.Bu feleğe
ateş feleği de denir.Bilinmelidir ki,Allah’ü Teala Ay feleğinin altında ateş
feleğini yaratmıştır.Bunun hikmeti şudur ki,eğer ateş feleği,Ay feleğinin
altında yaratılmasaydı bu alem basit
olurdu ve soğuktan donardı.Ne bitkilerin ne hayvanların ne de insanların
barınacak yerleri olmazdı ve insanın yeryüzünde kullanacak yetkisi de bulunmazdı.Esir
feleği,kabız (tutan) isminin mazharıdır.Bu alemin soğuktan donmasını engelleyen
ve tutan bu feleğin ruhaniyeti olan kabz ismidir.Yüce Allah ateş
küreden,cinlerin babası olan canı yaratmıştır.Adem (as)’ı topraktan yarattığı
gibi.Adem (as)’ın kendisinden,eşi olan Havva’nın yaratılması gibi,can’dan da
böyle bir eş yaratılmamıştır.Bundaki ilahi hikmet ise;Adem (as),Allah’ın celal
ve cemal isimlerine mazhardır.Kendinde olan cemalullahı Havva aynasında
seyretmek istedi ve Havva vücuda geldi.Fakat,cinlerin babası olan can sırf
celaldir.Yaratılışı hünsa (çift cinsiyetli) şeklinde oldu. Evlatları da
dişiliğinden meydana geldi.İlk evladı hırs babası olan iblis oldu.Bunların
yemeleri ve içmeleri latif şeylerin koklanması gibi olur.Meleklerin
beslenmesi,hisleri yoluyla bakmak, içmeleri ise güzel kokuları koklamak
şeklinde olur.Cin topluluğu uzun ömürlü olurlar ve ölürler.Fakat,ölümleri
meleklerin üflemesi olur,melekler üflemeden onların ölümleri gerçekleşmez.Cin
topluluğu üreyebilir,onlardan müslüman ve kafir olan vardır,birbirleri ile
savaş yaparlar,savaştıkları bölgelerde kasırga oluşur.
Ayette
buyrulur:(Tahrim-6): “Ey iman edenler!
kendinizive ailenizi,yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz.”
YİRMİ İKİNCİ FELEK
Yirmiikinci
felek,hava feleğidir.Şimdi hava feleği ,ateş küresi ile su küresi arasındaki
bölgede etkilidir.Hay isminin mazharıdır.Bütün her şeyin hayatı,sıhhatı ve
sağlığı bu feleğin ruhaniyeti olan hay isminin yüz vermesi ile olur.Bu felekte
Güneşin ısısı ve Ay’ın soğukluğu
birbirine karışmış olduğundan hay isminin mazharı oldu.Güneşin ısısıyla
suların buharlaşıp yükselmesi onlarda suyun azalmasına sebebiyet verir.Fakat bu
noksanlık ayın soğukluğu ile yerine
gelir. Görmezmisin ki,denizler Güneşin ısısı ile azalırlar,Ay’ın soğukluğu ile
bu azalma yerine gelir.Havaya yükselmiş olan buhar,altı sebep oluşmadan
yükselmez.Afakta çeşitli yönlerden hareket eder.Mazharı hay olan hava,kuzey
tarafından estiğinde bulutları yürütür,güney tarafından estiğinde bulutları
yoğunlaştırır,batı tarafından eserse bulutları sulandırır,doğu tarafından
estiğinde bulutların sularını tatlandırıp yağdırır.Hay,kayyum ve kadir olan
Allah’ı tenzih ederim.Allah her şeye kadirdir.Ayette buyrulur;(Furkan-48): “Rüzgarları rahmetinin önünde
müjdeci olarak gönderen O’dur.”
YİRMİ ÜÇÜNCÜ FELEK
Yirmi
üçüncü felek,su feleğidir.Muhyi (hayat veren) isminin mazharıdır.Su ,tatlı ve
leziz olarak yaratılmıştır.Fakat yedi denizin suları kimi acı,kimi ekşi,kimi
tuzlu,kimi sodalı, kimi de değişik tat ve vasıflardadır.Bulundukları yerden
dolayı tuzlu ,ekşi vs.olmuşlardır.Su
feleği her şeyin hayatıdır.(hay külli şey’i).Hayvan,bitki,maden ve diğerlerin
cümlesi sudur.Maden olan,altın,gümüş,bakır,kalay,kurşun ve civayı ateşe koysan
hepsi erir su olur.Fakat bazılarının erimesi geç,bazılarının ise çabuk
olur.Hepsinden yavaş eriyen taştır.Buradan da bilindi ki, her şeyin aslı ve
hayatı sudur.Dediler ki,unsurların (ateş,hava,su,toprak) aslı su ve
ateştir.Çünkü Rahman’ın nefsi olan tabiatın aslı hararet ve
rutubettir.Öncelikle toprak ve hava,unsurlar içinde geçicidir,soğukluk ve
kuruluk mizacında olanların geçici olduğu gibi.Başarı Allah’tandır……….
YİRMİ DÖRDÜNCÜ FELEK
Yirmi
dördüncü felek,Toprak feleğidir.Mümit (öldüren) isminin mazharıdır.Herşeyin
ölümü bu feleğin ruhaniyeti olan mümit isminin yönelmesiyledir.Bu feleğin
tasarrufu kadir ismidir. Bundan dolayı,maden,bitki,hayvan ve insanın kemal derecesi
ile meydana gelmesi bu isim ile olur.Hava feleğinde tasarrufta bulunan isim
ilim,ateş feleğinde tasarrufta bulunan isim de mürid dir.Su feleğinde
tasarrufta bulunan ismin muhyi olması gibi.Bunların birleşiminden Adem (as)
halk olundu.Cümle tasarrufat da Adem (as)’ın sırrında toplandı.Ayette buyruldu;
(Bakara-31): “Allah Adem’e bütün
varlıkların isimlerini öğretti.” Amma,Adem’den başkasında bu cemiyet mevcut
olmadı.Allah dilediğini doğru yola
iletir.(Enam-39)
Allah O'dur ki, yedi göğü ve yerden de onların
benzerini yaratmıştır. Emir/iş ve oluş onlar arasında sürekli iner ki, Allah'ın
her şeye kadir olduğunu ve Allah'ın bilgi bakımından her şeyi kuşattığını
bilesiniz. (Talak-12)