Büyük şeyhlerden seyyid Ahmed İbni İdris
(ks) hazretlerinin insanlığa hediye eylediği eser olup,zahir ve batın
alimlerinden,kamil,ilim ve irfan değeri yüksek olan hakikat ehlinin şeyhlerinin
şeyhi seyyid hoca Muhammed Nuril Arabi el Mısri hazretlerinin şerh ettikleri salavatı
şerifenin suretidir.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Bilinmelidir ki,hakikatın ince sırlarına
vakıf olmuş irfan ehlinin yüksek şefkatlerinden başka, marifet içeren kitabı
tertip ederek ihvanların,tevhidi anlama,bunda lezzet bulma,bu yolda gark olma
ve makamlarında terakki bulmaları için adı geçen kitabı tevhid lisanı ile
yazdılar.Bazı kitablar salavat ve dua üzerine oldu.Kemal bulmuş makam üzerine,hazreti
resulullah sallallahü aleyhi vessellem efendimizi övdüler.özellikle evladı
resulden seyyid Ahmet İbni İdris (ks) hazretlerinin tertip ettikleri salavat ve
dualar,ilahi marifetleri toplamış, makamların da ki olgunluk üzerine ince
hakikatları açıklamışlardır.Fakat marifet içeren bu eser,arap
harfleri ile yazıldığından
anlaşılmasında güçlük çekildiğini görmemden dolayı lüzum üzerine Türk diline
göre şerh ettim.Yardım Allah’tandır.Allah’a yakın ehlinden,kamil mürşit,batın
halifesi seyit Ahmet İbni İdris buyurdular ki.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Bilinmelidir ki;Allah’ın kerem yüzünün
açığa çıktığı alimler,Besmelenin manasını gün be gün hakikat üzere, belli
kaideler ve ali prensipler üzerine
açıklamışlardır.Bunlar birçok kimse
tarafından bilinmektedir.Ancak, bu fakir
olarak besmele üzerinde biraz durmak istiyorum.
Bilinmelidir ki;Besmeleyi şerifte üç
isim vardır.Birincisi:zatın ismi olan Allah,ikincisi:Sıfatın
ismi olan Rahman,üçüncüsü:Ef’alin ismi
olan Rahim dir.Allah,şeriatının gereği olarak bu
tertip üzere besmele çekmeyi emr
etmiştir.Şeriata uygun işler yapılırken,işin başında besmele söylenmezse o iş
bereketsiz olur.Resulullah (sav) bir hadislerinde buyurur: “Besmelesiz başlanan her iş kısırdır.”Demek ki,bir şey yenirken ve
içilirken veya bunların dışında olan bir iş gerçekleştirilirken ,işin başında
besmele zikredilmesi,bu işin,zatullah,sıfatullah ve halkullah ile açığa
çıktığını haber vermektir ve ayrıca kişinin muvahhid olduğunu beyan
etmektir.Besmeleyi zikretmek tevhid ehlinin nişanıdır.Bundan dolayı İslam
kitaplarında,helal olan işlerin başında besmele çekilmesi belirtilir.Ancak,kötü
ve haram olan işlerin başında besmele söylenmesi yasaktır.Çünkü nefs,kötü ve
haram olan işleri davet eder.Bakara
suresi 286.ayet: “herkesin yaptığı iyilik kendine,yaptığı
kötülük kendinedir.” Sözü,yukarıdaki manaya delildir.Yine bilinmelidir ki;
Allahın kerem yüzüne mazhar olmuş alimler, “Allahümme”
sözünün sonunda olan mim harfinin vurgu olduğunu belirttiler.Çünkü sözün
aslı :Ya Allah’tır.Sonradan Allahümme olarak ifade olundu.Fakat,hakikat ehline
göre hemze zatullaha işarettir.Lam
sıfat olup,Birinci lam celal,ikinci
lam cemal’e,ha hüviyyete,mim ef’ale işarettir.Şimdi
mana şöyle olur ki;Allah’ım,zatını kemal ile,sıfatını celal ve cemal ile ve
ef’ali ilahiyeni kemal eyle. “Salli” Rahmetini,ihsanını
ve ikramını ziyade eyle.Çünkü tecelliyat sonsuzdur.Bundan dolayı,Yüce Allah
habibine emr edip: Taha suresi 114.ayete
göre, “De ki,Rabbim ilmimi arttır.” Bilinmelidir ki,ilahi tecellilerin sonu
yoktur.Yine bilinmelidir ki, azamet olan
ilahi zat hazarattır ve hazarat (varlık) beş dir.Bunlar:Hazretiz zat,hazretis
sıfat, hazretil esma,hazretil ef’al ve hazretil ahkam dır.Bunların cümlesi
Muhammed (sav)’in zatı ile zahir oldular.Hazretiz zat;hakikatı ilahiye.Hazretis
sıfat;Hakikatı Muhammediye.Hazretil esma;Hakikatı ademiyedir.Bu hakikatlar Muhammed (sav) efendimiz
hazretlerinin zatında toplanır.Çünkü ilk yaratılandır ve son nebidir.Harac
Abdürrezzak an Cabir İbni Abdullah el
Ensari (ra),Resullah (sav) bana dedi ki; “Allah
önce aklı yarattı.Bir rivayete göre, “Allah
önce kalemi yarattı” Bir rivayete göre, Allah önce arşı yarattı.” Bunların hakikatları birdir.Çünkü nur olarak isimlenmesi;zatının zahir ve
mazharların gayrı olmasıdır.Ruh olarak
isimlendirilmesi;Hayatın kaynağı olması ve dirilik vermesidir.Kalem olarak isimlendirilmesi;İlmindeki
özü açıklamasıdır.Akılla
isimlendirilmesi;İdrak eder ve idrak edilir olmasıdır.Arş ile isimlendirilmesi;Kuşatıcı olmasıdır.Ayan olan cemiyeti hakikat rahmaniyyettir.Resulü
Ekrem (sav) hazretleri hakikat ilmini kendinde toplamış ve hakka ve halka ait
açığa çıkan değerleri kuşatmıştır.Açığa çıkan ilimle hakikat ilmi
birdir.Bilinmesi gereken,gerek vaciplik
olsun,gerek yoklukta olan olsun,gerekse mümkünat olsun onlardır. Bunların
hepsini Hakteala rahmetiyle kapladı.Hadisi şeriflerinde Resulullah (sav)
efendimiz
buyururlar: “Allahın rahmeti her şeyi kapladı.” Bundan rahimiyet sırrı açığa
çıktı.Esmanın batın sırrı zahir oldu.Resulullah (sav) efendimiz,Allah’ın batın
olan sıfatlarının sırrıdır. Ef’alin batını esmadır,esmanın batını
sıfattır,sıfatın batını zattır.Bilinmelidir ki,zatullahın mazharı
sıfatullah,sıfatullahın mazharı esmaullah,esmaullahın mazharı
efalullahtır.Bütün bunları kendinde toplayan ,ilk yaratılan ve zahir olan Nuru
Muhammed (sav) efendimizdir. Yani esmanın batını olan sıfatın
sırrıdır..Allah’ın zatının ve sayılan bütün bu toplulukların zatına mazhar
Resulullah (sav) efendimizin hakikatıdır.
Yerin ve göğün yaratılmasından evvel âma
da idi.Âma;Eksiği ve fazlası ile bu sözün her ikisi de rivayettir.Arap dilinde
âma ince bulut anlamına gelir.Bu yerde bu anlam uygun düşmemektedir.Mesabihi
şerifte rivayet edilir ki,Ebu Zerin el Ukayli, Resulullah (sav) hazretlerine
sordular; “Ey Allah’ın elçisi!Allah
halkı yaratmazdan önce nerede idi? Resulullah cevap verdi; “O altında ve üstünde hava bulunan ama’da
idi.” Yezid Bin
Harun dedi ki; “Ama’nın manası nedir? Allah vardı O’nunla şey yok idi.Şimdi dahi
öyledir.”Şimdi bu konudaki ama ‘ya dönersek;Ama;Tecelli sıfat ve esma olan
malumat, Hak’ka ve halka ait hakikatttır.Fakat yazarın muradı âma’i zattır
ki,sırf zattır.Bu öyle bir
tecelli zattır ki,O tecellide sıfat ve
esma aynı zattır.Arap dilindeki ince bulut anlamı değildir.
Bundan dolayı gök ve yerden önce
buyurdu.Çünkü,gök ve yerden önce bulut olmadığından o anlam çıkarılamaz,hidayet
edici Allah daha iyi bilir.Zatı ehadiyet vücudunun özüdür. Sâzic manası;Saf ve
özün özüdür.Yani zatullah,saf olan Resul aleyhisselam’dır.Çünkü,makamı ve
mertebesi ehadiyetül cem’dir.
Bilinmelidir
ki;Muhammediyyun mertebeleri beştir.Avam,havas,havasül havas,hulasetü havasül
havas,safveti hülasetü havasül
havasdır.Burada avam mertebesinden kasıt; Delilli imandır.Havas
mertebesi;Tevhiddir.Havasül havas mertebesi;Cem makamıdır. Safveti hülasetü
havasül havas mertebesi; Cemül cem makamıdır.Bir de safveti hülasetü hasiyetül
has mertebesi vardır.Bu mertebe ehadiyetül cem’dir ki,Resulullah (sav)
makamıdır.
Açık ve gizli olan ilahi kemal
mertebelerinin nokta dairesidir.Yani Resulullah (sav) ilahi kemal
mertebelerinin nokta dairesi olan Hak’ka ve halka ait mertebelerin aslıdır ve
mazharıdır.Halka ait mertebeler yirmi sekizdir;1-Aklı evvel;Ruhi Muhammedi de
derler.
2-Nefsi kül;Nefsi Muhammedi de
deler.3-tabiat.4-Heyula.5-Cismi kül.6-Şekil.7-Arş.
8-Kürsi.9-Feleki atlas.10-Feleki
mükevkeb,feleki münazil de derler.11-Feleki kiyvan,feleki Zühal de
derler.12-Feleki burc,feleki müşteri de deler.13-Feleki behram,feleki Merih de
derler.14-Feleki yuh,feleki güneş de derler.15-Feleki Zühre.16-Feleki
katip,feleki utarid de derler.17-Feleki kamer.18-Feleki esir,küreyi ateş de
denir.19-Feleki hava,hava küresi de denir. 20-su feleği,su küresi de denilir.21-Toprak
feleği,toprak küresi de denilir.22-Maden .
23-
Nebat.24-Hayvan.25-Melek.26-Cin.27-İnsan.28-Mertebeyi (makamı) insan.
Hak’kın mertebeleri
de yirmi sekiz dir.1-İsmi bedi.2-İsmi bais.3-İsmi batın.
4-İsmi ahir.5-İsmi zahir.6-İsmi
hakim.7-İsmi muhit.8-İsmi şükür.9-İsmi gani.10-İsmi muktedir.11-İsmi
rab.12-İsmi ilim.13-İsmi kahir.14-İsmi nur.15-İsmi musavvir.16-İsmi
muhsi.17-İsmi mübin.18-İsmi kabız.19-İsmi hay.20-İsmi muhyi.21-İsmi
mümit.22-İsmi aziz.23-İsmi Rezzak.24-İsmi müzel.25-İsmi kavi.26-İsmi
latif.27-İsmi cami.28-Refiid derecat.
Hak’ka ve halka ait olan bu mertebeler şehadet (görülen) dir.Nasıl
nokta,harflerin aslı ve maddesi ise,ilahi kemalatın asıl kaynağı ve maddesi de
Nuru Muhammed (sav) ‘dir.Açıkta olan bütün
yaratılmışlara üflenmiş olan ruh,Rahmanın nefesidir.Yani, esmanın hakikatı olan
ruh, Rahmanının nefesidir, Yüce Allahın üflemesidir ,yani
zuhurudur.Bilinmelidir ki,ilahi esmalar gerçekte muhatap talep
eder.Mesela,Rab;Merbubu yani terbiye isteyeni,
Kadir;Güçsüzü,Mürit;İsteği,İlim;malumu talep
eder.Diğerleri de bu şekilde tasnif edilebilir.
Bunlar gibi bilinen ve bilinmeyen bütün
yaratılmışlar işin özü olarak Nuru Muhammed ile zuhura geldiler.Açıkta yani
mevcutta olan bütünü ile yani taşlar,ağaçlar ve insanlar Nuru
Muhammedi üflemesiyle yani,Nuru
Muhammedin bu değerlere yönelmesiyle var
oldular.
Velhasıl bütün mevcudatın ruhları ve
maddeleri Nuru Muhammed’dir ki,Rahmanın nefesi olan hakikatı talep
eder.Sıfatların yönelmesidir.
Gaybi hüve:yani Resulullah(sav)
hüviyyeti yani hakikatı olan hakikatı Muhammediye sıfattır.
Hakteala hazretlerinin hüviyetinin aynı
olan zattır.
Fi hüve hüve:Hakikatı
Muhammediye,hakikatı ilahiye ile birliktir,fazlalık değildir.
Min hüve hüve:Hakikatı
ilahiyeden,hakikatı Muhammediye zahir oldu.Hakikatı Muhammediye,hakikatı
ilahiyeye mazhardır.Çünkü,tecelli,tecelli edene tabidir.
Fesalli Allahümme
aleyhi:Zatınla,sıfatınla ve ef’alinle Muhammed üzerine ikramın ziyade olsun.
Bi hüve hüve:Hakikatın hakikatının
hakikatına.
Fi hüve hüve:Senin hakikatını sallallahü
aleyhi vessellemin hakikatında fani kıl.
Min hüve hüve:Sallallahü aleyhi
vessellemin hakikatını haricde,senin hakikatında ziyade kıl.
Ya men hüve hüve:Muhammed sallallahü
aleyhi vessellemin hakikatının aynı olan,zat,sana niyaz ederim.Peygamberlerin seyyidine
ve ehlibeytinin cümlesine selam olsun….
Bilinmelidir ki,Resul sallallahü aleyhi
vessellemin ehlibeyti üç kısımdır.
Birinci kısım:Hazreti Resulullah
(sav) evlatlarından olan hazreti Hasan
ile hazreti Hüseyinin soyundan olmasıdır.
İkinci kısım:Manevi evlat
olmasıdır.Bunun gerçekleşmesi için,marifetullah yolunun tahsil edilmesi gerekir
ki,Resulullah (sav) efendimizin soyuna ait olsun.
Üçüncü kısım:Hem hazreti Hasan veya
Hüseyin soyundan gelmesi, hemde Resulullah (sav) efendimizin manevi irşadına mazhar
olması gerekir.Kutup olacak bu kısımdan seçilir.
Peygamber (sav) efendimiz buyurdu: “Selman ehlibeytimdendir.Allah’ın salatı
ehlibeytimin üzerine olsun.”Selam,cümle alemlerin aslı, maddesi,özü ve
tafsili olan,sığınılacak yerin en
temizi,en uygunu bulunan Resulunün ve O’nun
ehlibeytinin üzerine olsun.Yine salat ve selam,ehlibeyt olan eserin
sahibi Ahmet İbni İdris ve yine
ehlibeytten olan,eseri açıklayan Muhammed Nuril Arabi el Bedri el Muhlavi
üzerine olsun.Şerhin başlayış ve bitişi recep ayının birinci günü hicri 1283
tarihinde gerçekleşti.Merhametlilerin en merhametlisi ve zatında tek olan ey
Allah’ım!,Ehlibeyt olan hazeratı, aslına kavuşmayı dileyenlere vesile kıl.Ya
Rab; salat ve selam gelmiş ve geçmiş bütün peygamberlerinin yakın meleklerin ve
sana vasıl olan kullarının üzerine olsun.Hamd alemlerin rabbı olan Allah’a
mahsustur.
Salavatın manası:Allahümme salli ala
seyyidina Muhammed:Ey Allah’ım,bütün esmalarınla övülmüş Muhammed (sav)
efendimize hürmet ile,cümle alemlerin aslı ve maddesi O’dur. O’na saygı ve
hürmet ile, bütün görünenlerin,gerek melekut aleminin gerekse mülk aleminin
aslı ve maddesi O’dur.Çünkü bunların hepsi O’nun nurundan yaratıldı.Öyle
Muhammed ki, bütün alemlerin özüdür her şey ondan istifade eder.Cümlenin O’dan
halk olmasındaki amaç pak ve temiz olan vücutlarının meydana gelmesidir.Bir
kutsi hadisde cenabı Allah bunu beyanla; “levlâke
levlâk lema halektül eflak.” “Sen
olmasaydın sen olmasaydın bu felekleri yaratmazdım” buyurmuştur.Bütün
mevcudatın varlığının aslı Nuru Muhammeddir. Sonu da Muhammed vücududur.Nasıl
meyve ağacının aslı çekirdekse sonu da çekirdektir. Örneğinde olduğu gibi.Cümle
alem O’nun tafsilatı ve yüceliğidir.Çünkü cesedi şerifleri, Hak’kın özü olduğu
gibi bütün bu tafsilatta O’nun nurundan yaratıldı.peygamberlerin seyyidine ve
ehlibeytinin cümlesine selam olsun.Resulullah (sav) bir hadisi şeriflerinde
buyurdu; “Ben Allah’tan,müminler de
benim nurumdandır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder