30 Ocak 2020 Perşembe

FELÂK SURESİ


                          Bismillâhirrahmanirrahim
“De ki: Yarattıklarının/Halk ettiklerinin şerrinden, Çöktüğü zaman karanlığın şerrinden! Düğümlere üfleyip tüküren üfürükçülerin şerrinden, Kıskandığı zaman hasetçinin şerrinden, Yarılan karanlıktan çıkan sabahın Rabbine sığınırım! ..."(Felak-1,2,3,4,5)
                   SURENİN YORUMU AÇIKLAMASI
     Allaha hamd Resulüne ehlibeytine/evladı resule selam olsun, Rabbim bizleri onlardan ve meclisinden ayrı kalma şerrinden muhafaza etsin
                    Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...
“De ki: Yarattıklarının/Halk ettiklerinin şerrinden,”
         Allah tarafından Yaratılan / halkedilen herhangi bir şey, eğer insanı Muhammedi kulluktan alıkoyar ve uzaklaştırır ise, o zaman şerdir / kötüdür. Şöyle ki:
      Yüce Allah kendini ve resulünü/elçisini dinleyip itaat etmesi ve rabbine vasıl olup kavuşması için insanı yaratmıştır.
Bunu ifadeyle kuranda, Allah’a itaat edin Resule/elçiye itaat edin ve onlara itaatsizlikten sakının...” (Maide - 92) Ve "Biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri eğlenmek için yaratmadık. İkisini de sadece Hakk’ı göstermek üzere yarattık…” (Duhan- 38,39) Buyrulduğu gibi, kutsi beyanında ise yüce Allah; “Ben bir gizli hazine idim, bilinmekliğime muhabbet ettim / âşık oldum halkı yarattım.” (Hadisi kutsi) diyor.
       Bu itibarla açığa çıkan bir yaratılış / halkıyet eğer insanı Allah ve elçisinin buyurduğu emir ve yasaklara itaat etmekten, Allah ve elçisinden uzaklaştırıp alıkoyar ise, işte o yaratılış / halkıyet kul için şer’dir. Çünkü Allah’a ve elçisine itaat etmeyip isyan etmek, o kulun ahret âlemindeki amel cehennemini oluşturur. Eğer bir yaratılış / halkıyet insanın kendinde ve cümle âlemde zahir / apaçık olan rabbine kavuşmasına perde olur da, onu cenabı Hak’tan ayrı koyarsa, o yaratılış o halkıyet her ne olursa olsun şer’dir. Çünkü insanın kendinde ve cümle eşyada mevcut ve zahir / apaçık olan rabbine bu imtihan âleminde kavuşamadan rabbinden ayrı kalması, insanın dünya ve ahret ebedi olan cehalet cehennemini oluşturur. Ki böyle bir insan dünya ve ahiret rabbine vuslat/kavuşma rahmetinden ebediyen mahrum kalma şerrine / kötülüğüne mazhar olur, Allah muhafaza etsin.
       Bu itibarla, insanı Allah’a ve resulüne itaatten alıkoyup uzaklaştıran, ve insanın rabbine kavuşmasına mani engel olan her halkıyet / yaratılış şerdir / kötüdür.
“Çöktüğü zaman karanlığın şerrinden!”
     Karanlığın şerri: Cehalet karanlığından meydana gelip hasıl olan şerlerdir. Ki bir kulun başına dünya ve ahrete ait her ne olumsuzluk kötülük gelirse gelsin, onun kaynağı muhakkak cehalettir. Bunu ifadeyle Hz. Resulullah (sav) efendimiz “Cehalet her kötülüğün anasıdır” buyurmuştur.
      İşte bu cehalet karanlığından bir insan ancak ilim ve irfan tahsil etmekle kurtulur. Bunu ifadeyle Hadisi şerifte “Dünyayı isteyen ilme sarılsın, ahireti isteyen ilme sarılsın, her ikisini isteyen de ilme sarılsın,” buyrulur ki, ilim tahsil edilen okullar üçtür:
Birincisi; çocukların tahsil gördüğü ilkokul dengi okuldur ki, orada harfler, rakamlar, okuma yazma öğrenilir.
İkincisi; eskiden medrese denilen şimdiki meslek öğrenilen ihtisas tahsil edilen yüksek okul fakülte ve üniversitelerdir.
Üçüncüsü; İrfan mektebidir / okuludur. Bu okul; zamanın kâmil mürşidinden insanın zikri daim ve tevhidi hakiki tahsili görmesidir. Ki bu okulda insan kendinin ve eşyanın hakikatine arif olur. Ve kendinde ve cümle eşyada mevcut ve zahir (apaçık) olan rabbine vasıl olup kavuşur.
     Bir insan irfan mektebinde kâmil mürşidin irşadıyla aydınlanırsa ancak, cehalet karanlığı şerrinden kurtulup insanı kâmil mertebesine yükselir. Ve Muhammedi kulluk üzere dünya ahret var olur.
Ki, Yunus emre, Hacı bektaşı veli, hacı bayramı veli, Mevlana, Niyazi mısri, Pir seyyid Muhammed nur, Hasan Fehmi tezdoğan, Abdülmalik Hilmi Hazeratları vb. Gibi daha nice insanı kâmil Hak âşıkları Bu irfan mektabinde yetişmişlerdir.
      Velhasıl; bir kulu ilim ve irfan tahsil etmekten alıkoyan her türlü halkıyet / yaratılış, cehalet karanlığının şerridir / kötülüğüdür. Vesselam.
“Düğümlere üfleyip tüküren üfürükçülerin şerrinden!”
      Bu ayette geçen üfürükçülerin şerrini / kötülüğünü ifadeyle yüce Allah; Ey iman edenler! Uyuşturucu / şarap, kumar, tapılmak için dikilen taşlar, fal okları şeytan işi birer pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.(Maide-90) VeBüyücülerin kurtuluşu yoktur." (Yunus-77) Buyrur. Bu ve benzeri ayet beyanlarında açıkça ifade edildiği gibi Bu düğümlere üfleyip tüküren üfürükçüler: Her türdeki Falcılık, astrolog, büyü, tılısım vb. gibi işler yaparak gelecekten ve gaipten haber verdiğini ifade edenlerden meydana gelen kötülük ve şerlerdir.
      Bunlara ilaveten bazı nakıs/eksik kâmil olmayan mürşidlerden hasıl olan şer / kötülük vardır. Ki bunlar, kendilerini hayalen veya resimlerini taraftarlarına rabıta yaptırırlar. Ve ‘şeyhin / mürşidin senin her halini bilir, gece yatakta sağa sola döndüğünü bilir, görür’ derler. ‘Ve o taraftarlarına bir iyilik gelirse bu mürşidin himmeti/yardımıdır’ derler. Eğer bir olumsuzluk gelirse senin sadakatsızlığındandır, hizmet etmediğindendir, rabıtanı veya virdlerini az eksik yaptığındandır’ gibi vb. telkin ve söylemlerle, taraftarı olan insanları evhama vesveseye sürükleyerek onlardan siyasi, ekonomik vb. beşeri menfaatler sağlarlar. İşte böyle kâmil olmayan eksik / nakıs mürşidlerin bu gibi vb. faaliyetleri de insanı doğru yolundan alıkoyup uzaklaştıran şerdir / kötülüktür.
“Kıskandığı zaman hasetçinin şerrinden..."
        Hasetçi: Başkasında var olan nefsani bir değerin, yalnızca kendinde olmasını isteyip, bunun için didinip çaba gösteren kişidir. Böyle haset kişilerde tamahkârlık galip gelir ve o tamahkârlık o insana asla fayda vermez. Çünkü hased ve tamah insanın potansiyelindeki hırs, kin, nefret vb. şer / kötü huyları hasletleri açığa çıkarır. Ki, bu huy ve hasletler o insanın başına her çeşit şer yüklü dert ve bela getirir. İşte bu ayette beyan olunan şer, böyle hasetçilerin şerridir / kötülüğüdür. Vesselam.

 "Yarılan karanlıktan çıkan sabahın Rabbine sığınırım!”.
       Yani; tüm şerlerin kötülüklerin kaynağı olan cehalet karanlığından kullarını çıkarıp, hidayet-i nur-u Muhammed sabahı aydınlığına eriştiren Rabbine sığınırım de, demektir.
Ki bu sığınma: Yüce Allah’ın emir ve yasaklarına itaat etmesiyle beraber insanın; kendinde ve cümle varlıkta rububiyetiyle mevcut ve zahir (apaçık) olan Rabbini, daim zikir uyanıklığı ve Tevhidi hakiki irfanıyla tanıyıp, Rabbine kavuşmasıyla mümkün olur.
      Felak suresinin yorumu açıklaması hatalarıyla beraber tamamlandı. Her şeyi en iyi bilen ancak Allah’tır.
                                                         Nejdet ŞAHİN
                                                        12 OCAK 2020

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Selamünaleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu Felak suresinin vemin şerri neffasati fil ukad ayeti kerimesinde. Ukat kesin hükümle belirtilmiş bağlanmış düğümlenmiş olan hükümler üzerine üfürükçülük yapan Yani kesin hükümleri bozmaya değiştirmeye, şüpheler getirmeye çelışan ,kesin nasları bozmaya uğraşan fitneci dişi nefislerin şerrinden de sığınmamızı emir buyuruluyor.Allah ü alem.