Manevi
makamları olan türbesi Ankara’da bulunan Hacı Bayram Veli hazretlerinin yüce
ve hikmet yüklü sözlerinin,şeyh seyyid
Hoca Muhammed Nuril Arabi hazretleri tarafından açıklanmasıdır.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Eminlik
ve sır bilgisinin hudutsuz deryası
olan,sultan hacı Bayram veli buyurdu:
“Çalabım bir şar
yaratmış iki cihan arasında” Türkçe’de “çalab” Allah demektir.
“şar”
ise,cemül cem şehri olup hakikatın büyük şehridir. “Yaratmış demek”;Zahire
(açığa) çıkardı anlamındadır. Çünkü yaratma, manevi vücuttan, suret alemine
gelmektir.Bu alem, zahir ehlinin yoktan var oldu dedikleri gibi değildir.
“iki cihan” demek,Biri Hüviyyet diğeri
de Eniyyet’tir.Hüviyyet:Batını Hak’tır. Eniyyet:Zahiri hak’tır.Mısranın
manası:Allah, Hüviyyet/ sıfat ve Eniyyet /suret arasında hakikat şehri yani
büyük şehir olan cemül cemi zuhura getirdi.Bu büyük şehire,iki cihanı da içine
aldığından cemül cem ismi verildi.Cihanı Hüviyyet batın,yani sıfattır.Cihanı
Eniyyet,bütün zahir alemi yani suretler alemidir.İşte iki cihanı kendinde
toplayan hakikat şehri cemül cemdir.Bir olan Allah,adı geçen iki cihanı
kaplamıştır.Allah Tur dağında Musa (as)’a “İnni
eneallah” diye seslendi.(Kasas-30) İnni:Cihanı Hüviyyet,Ene:Cihanı
Eniyyet,Allah:İki cihanı kaplayan ve Türk diline göre çalap’tır.
Şah hacı Bayram
veli: “Bakıcak didar görünür ol şârın
kenarında”
Didâr(Allah’ın yüzü) görmeyen
yoktur.Bütün halk Allah’ın yüzünü görür.Fakat cehaletlerinden habersiz
olduklarından görmezler ve de görünmez derler.Bu cahillikleri
kendilerine perdedir.Oysa didara perde
yoktur.Örnek verilirse:Padişah,kıyafetini değiştirip memleketini dolaşmaya
çıktığında hangi kıyafette olursa olsun O’nu bilen tanır,bilmeyen tanımaz.Hatta
tanıyan kimse,tanımayan bir kimseye padişah geçti gördün mü?diye sorsa o kişi
görmedim diye cevap verir,belki görmediğine yemin bile eder.Mısranın
manası:Cehalet perdesini yırtmış kişiler,her bakışlarında şehrin kenarında
didarı görürler.Yani haricde suretlenmiş olan Eniyyeti görürler. Çünkü didarı
görmekte kesret vardır.Görücünün görmesi,görünenin kesreti iledir.Görülen
yüz;Zat,sıfat ve ef’al dir.Şehrin kenarı olan ef’al önce müşahede edilir.sonra
ef’alden sıfat ve sıfattan zat görünür.Hüviyyet ise,O’nda şehir olma özelliği
yoktur.Burada kesinlikle görme yoktur.Görme ancak O’ndan O’na dır.Şeyh Küsteri
(ks)’nın icad ettiği Karagöz oyunu vardır.Oyun da cahil olan halk suret
gördüklerine, müşahede ehli olan veli kullar didarı gördüklerine ve hakikat
ehilleri ise bunun aynı Hüviyyet olduğuna örnek kıldılar.Bilmeyene göre perde
arkasında hareket eden ve konuşan surettir. Bilen kimse ise hareket ettirenin
ve konuşanın suret olmadığını görür.Bilir ki,perde arkasında onları hareket
ettiren biri vardır.Konuşanlardan söyleyeni müşahede eder.Perde içinde asla
suret görmezler.Belki perde içinde birisinin sureti olur.Ancak O şehre
girenler,O şehirden kabul edilir.Yüce sırra sahip hazreti sultan hacı Bayram
veli buyurur: “Nâgehan ol şehre vardım
ol şehri yapılır gördüm”
Ey azizler!O şehrin dört kapısı
vardır.Birincisi:Ef’al tecellisidir.Sırf ef’al dir.Yani sadece ef’al yüzünü
müşahede etmektir.İkinci kapı:Esma tecellisidir.Sırf esma dır.Yani yalnız esma
yüzünü müşahede etmektir.Üçüncü kapı:Sıfat tecellisidir.Sırf sıfattır.Yani sadece
sıfat yüzünün görülmesidir.Dördüncü kapı:Zat’tır.Sırf zat.Sadece zat yüzünü
müşahede etmektir. Bu dört tecelliye arif olmadan o şehre girilmesi mümkün
değildir.Mısranın manası: Ef’al, esma,sıfat ve zat tecellilerini keşfettim,adı
geçen tecellilerin hakikatını seyri süluk ile tamamladım. Ansızın hakikat şehrine
girdim,gördüm ki,O şehir her anda yeniden yapılmakta ve her anda bir güzellik
zahir olmaktadır.Kendime baktım,O şehirden bir cüz olduğumu müşahede ettim,her
anda,cemal olan bendeki güzelliklerin fena
ile beka arasında yapıldığını gördüm. Bu kez Hacı Bayram veli merhum buyurdu: “Ben dahi bile yapıldım taş ve toprak
arasında” Taş ile kastedilen bekabillah,toprak ile kastedilen ise
fenafillah’tır.Ey azizim! bu öyle bir fenafillah ki,bir anda iki tecelli olmaz,faydasızdır,iki
anda bir tecelli olmaz ilmi tahsil edilmesi gerekir.Buradan da anlaşıldı ki her
anda bir tecelli olur.Yüce Allah buyurdu: “Emrimiz
bir tektir,bir göz kırpma gibidir.”(Kamer-50). “Göklerde ve yerde kim varsa
O’ndan ister,O her an yeni bir iş ve oluştadır.”(Rahman-29) Burada günden
kastedilen ilahi gündür,yani zamandır, andır.
Hazreti arifbillah el âli
hacı Bayram veli buyurur:
“Şehirden
oklar atılır gelir sonra yayılır
Arifler
suveri satılır ol şehrin pazarında” Okların öncelikli
anlamı:İlâhi Eniyyetin tecellisi, mısradaki satırın gerçek aslıdır.Oka
benzetilmesi,ilahi yüzün ,çeşitli şekillerde ve ilgide tesir eden tecellisidir.Fakat,yüzdeki
benzerlik öncekilere mahsus olup manevi ilgilerdir. Arifler sözünden murad:İlim ve marifetlerini birbirlerine
aktarmaktır. Çünkü , birbirlerinden ilim ve marifetlerini kıskanmak ve saklamak
Onların şanından değildir.Satılır demek:İlim
ve marifetlerindeki zenginliklerinden birbirlerine bol bol ikram ederler anlamındadır.Asla
ilim ve irfaniyetlerini kıskanmazlar.Çünkü peygamberler ve veliler anne
gibidir.Anla……..
Aşık ve vasıl hacı
Bayram veli (ks) buyurur:
“Şakirtler taş yonarlar, yontup üstade
sunarlar
Allah’ın ismin anarlar,
ol taşın her paresinde”
Şakirdler:Meratip ehli
olup,tam mahvı beka makamlarında olanlardır.Taş yonarlar: şarhoşluklarından geri kalan mahvlarıdır.Mahvı
tamlarını arttırmak için çaba gösterirler. Çünkü,sarhoşluk haldir makam
değildir.İkinci beyitte belirtilen taş ve toprağın gerçek
anlamları
ise:Taş;Bekabillah’dır.Makamı mahvı
işaret eder.Toprak;Fena halidir ve
sarhoşluk makamını belirtir.Sarhoşluğun (sekr) üç mertebesi olduğu gibi Mahvın
da üç mertebesi vardır.Yontup üstade
sunarlar:Sarhoşluklarından eser kalmadan,beka ve tam mahvaları
gerçekleştiğinde temkin mertebelerinde karar kılarlar.Üstad ve gerçek varisler onlardır.O’nlar
gerek sarhoşluğun üç makamı ve gerek üç tam mahv makamları ile zat isminin
zikri ile yakın olurlar.Yani bütün aza ve özleri,zahir ve batın his
kuvvetleriyle mürşidi kamilin nefesi ile zorunlu olarak zikreden olurlar.
Hazreti
hacı Bayram veli efendimiz (ks) buyurur:
“Bu
sözü arifler anlar,cahiller işitip taşlar
Hacı Bayram kendisi yanılsa ol şarın
minaresinde”
Ol şarın
minaresi;Makamı
Muhammedi olan ehadiyetül cem makamına davettir.Bu makama erişmeyince halife ve
mürşit olunmaz.Bu mısranın satırındaki güzel söz bu makama daveti işaret
eder.Güzel söz:Ezanı Muhammedidir.Buradan anlaşıldı ki,Arif üç kısımdır.
Bir
kısmı davetle yani irşatla görevli değildir.Enbiyanın varisleri olan ulema ile
İsrail nebileri buna işarettir.Bir kısmı da irşatla görevlidir.Onlar Resul
gibidirler. Tasarruf sahibi kamiller olan gavs ve kutup olarak isimlendirilen iki
imam Resul ayarında olan bu zatların içinden seçilir.Allah’tan başka yardımcı
yoktur.Tamamdır HU…………