7 Nisan 2020 Salı

BERAT KANDİLİN’DEKİ HİKMETLER


Kullarına, Hz. Muhammed (sav) kulluğuna erişebilmeyi ve manevi evlad-ı Resule / ehli beyte dâhil olabilmeyi lütfeden Allah’a hamdolsun. 
Hicri takvime göre şaban ayının onbeşindeki Berat Kandili, zahiren yani şeriat âlimleri tarafından günahlardan af olunup berat etmek olarak değerlendirilerek kutlanır.
      Ehli kemâl ve ehli irfan ise Kur’an’daki; “Ha mim o ayan beyan/apaçık gösteren kitaba yemin olsun ki biz onu mübarek/ kutlu/ bereketli bir gecede indirdik hikmetlerle dolu her iş ve oluş o gecede ayırt edilir.” (Duhan suresi, 1-4) ayet beyanlarında geçen “mübarek / kutlu gece” den maksadın berat gecesi olduğu, “Mübarek gecede inen”den maksadın ise “Nur-u Muhammed” (sav) olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca birinci ayetteki “Ha”ve“Mim” harflerinden “Ha”nınCenab-ı Hakk’ı, “Mim”in ise Hz. Muhammed’i remiz ettiği ifade edilerek; Hak tecelli ederek Muhammedi zuhura getirdi.” veya “Hak, Muhammed yüzü ile göründü.diyerek, bu ayetlere mana vermişlerdir.
     Bizim de aynen katıldığımız bu ehli irfan ve ehli kemal beyanları ışığında, berat gecesinin leddun-i manası şöyledir:
Mevlid kandilinde halk kesreti / çokluğu içinde Nur-u Muhammed zuhuru aydınlığını bulan bir kulun, Regaip’ le kalbine sirayet eden “zikrullah Muhammed mayasının” kabarıp, o kulun zahir ve batın bütün duygu ve hislerini kaplayarak kulluğunda, Nur-u Muhammed’in hakim olmasının berat’ını ifade eder.Çünkü Berat bir rüşt olgunluk erişimidir. Bu rüşd yani kemalât kulun Nur-u Muhammed mazhariyetine ulaşıp, Muhammed-i bir kullukla, yani Muhammed’çe yaşamasıdır.Ki bu aynı zamanda “şaban benim ayımdır,” hadisi şerifindeki hikmetin, Muhammed-i kulluk marifetiyle kulda açığa çıkıp etrafını aydınlatışıdır.
   Berat gecesinde Hz. Peygamber Efendimiz secdede iken, yüksek ve duyulacak bir sesle; “Azabından affına, gazabından rızana, senden yine sana sığınıyorum, ben seni lâyıkıyla övemem sen kendini övdüğün gibi yücesin.” buyurmuş. Ve bu duayı Hz. Ayşe validemizden etrafına yayıp duyurmasını istemiştir. Ehli kemal olan arifler, bu duası ile Hz. Resulullah’ın “azabından affına” dediğinde ilmi şeriat’a göre, “gazabından rızana” dediğinde ilmi tarikat gereğince,“senden yine sana” dediğinde ilmi hakikat icabınca,“ben seni lâyıkıyla övemem sen kendini övdüğün gibi yücesin.”Dediğinde ise ilmi marifet hikmetince Allah’a sığındığını beyan etmişlerdir. Bu itibarla berat kandilinin ledduni manasına ulaşan bir kul, şeriat, tarikat, hakikat ve marifet’in sırlarına aşina bir kemale erişerek, Muhammed-i kulluk marifetiyle Cenabı Hakk’ın halk zuhurunu, yani vahdetin kesreti olan tecellilerini müşahede eder. Ve böyle bir kul, ayetteki “Hikmetlerle dolu her iş ve oluş o gece ayırt edilir” beyan gereği vahdetin kesretini oluşturan her tecelliyi, kemalâtıyla yerli yerinde ayırt ederek tanır.
İşte böyle berat kandilinin hikmetine ulaşmış Muhammed’çe yaşayan bir kul’da, hidayeti nur-u Muhammed marifetininBerat’ı, ayın bedir yani ayın tam yuvarlak (dolunay) olarak açığa çıktığı zaman ki gibi parladığından, berat kandili şaban ayının 15 inde kutlanır. Allah her şeyi en iyi bilendir. 

   10 Ağustos 2009 Salihli                                                                                                                          
Nejdet Şahin


Hiç yorum yok: