7 Haziran 2024 Cuma

HAZRETİ NİYAZİ SIRRI KUTLU OLSUN ESSÂMİ YÜCE CENABLARINDAN VÜCUDA GETİRİLEN ONİKİ İSİM ŞERHİNİN SADELEŞMESİDİR

Şarabdan murat: Marifetullah ve Allah sevgisidir ki, aşk’dır. Aşk ile muhabbet aynı anlamdadır.

Meyhaneden murat: Mürşidi kamilin gönlüdür ki, muhabbetullah hazinesidir.

Kadehden murat: Kamilin talip olana telkin ettiği Allah ismidir. Yüce olan belirsizliği yönününden, ilahi marifetlerin suret bulduğu kelimelerdir.

Mahbubdan murat: Mürşidi Kamildir. Çünkü sevgili denilen mürşidi kamil, aşkı isteyene candır.

Zülüften murat: Kamil olan mürşidin talibe tenezzül etmesiyle ona, cezb edici kelimeler söylemesidir.

Halden murat: Allah’da yok olma halidir. Zat denizinde gark olduğunda gönlünün irşaddan tok olduğu haldir.

Yanaktan murat: Talip olana göründüğünde, talibin gönlündeki iki cihan olan dünya ve ukba fikrini veya sevgisini ondan gidermesi, belki de kendi vücudunu sevmesi halidir.

Yüzündeki hatların Kur’an a benzemesinden murat: Ahlakı ilâhiyedir ki, Allah’ın ahlakı ile ahlaklanın sözü hasıl olmuştur.

Beni aşfir çıkmak: İnsan da halk olunan bir sıfattır. Yecüc mecüc dür. İnsan da olan kötü sıfatların ve bozuk fikirlerin bütünüyle açığa çıkmasıdır.

Deccalın görünmesi: İnsanda, aklı meaşın ve dev olan kibir sıfatının ulvi değerleri işgal etmesi ile  kötü huyların  görünmesidir.

Hz.İsa (as)’ın yere inmesinden murat: Aklı meadın yakın nuru ile zuhurundan ibarettir. Deccalı katletmesinin hikmeti ise kişide hakim olan kötü huyları temizlemek ve o’nu bu huylardan kurtarmaktır.

            Sadreddin Konevi(ks)  Hz.leri buyurdular; Deccal, Dünya’nın hakikat mazharıdır. Onun içindir ki, sağ gözü kördür, Hak’kı göremez. Hz.İsa (as),ahiretin hakikat mazharıdır. O’nun zuhuru  ahiret anlayışının doğuş vaktidir. Çünkü aklı meadın zuhur etmesi ile aklı meaş ölür.

Hz. Mehdi’den murat: Aklı kül ve ruhu azamın zuhurudur. Bu ruh seçkinlere üflenir, herkese olmaz. Hicr suresi 39.ayette belirtildiği gibi..“O’na ruhumdan ruh üfledim..” Bu ruh, Allah’ın halifesi olan mürşidi kamil tarafından talibe üflenir. Buna ruhu Muhammedi de derler.

Dabbetül arz çıkmak: Levvame nefsin ibadetinin zuhurudur. Bir elinde Musa’nın asası diğer elinde Süleymanın mührü olup, asa ile mü’minlerin yüzünü yıkayıp cennet ehli olduğunun beyan edilmesi, mührünü kafir yüzüne vurup onun kafir olduğunu işaretlemesidir. Yani nefsi levvamenin bir yüzü nefsi mülhimeye bir yüzü de emmareyedir. Bundan dolayı şaki ve said yani kötülerden veya iyilerden olma imkanı vardır. Mülhimeye tabi olursa iyilerden olur ve bu iyi halinin nişanı yüzünde belirir.

Güneşin batıdan doğması: Ruhun bedenden ayrılmasıdır. Çünkü cisimle alakalı olan ruhun ona olan ilgisi kesildi ve dolanarak batıdan doğdu.

 Bu sözleri duyan bir kişinin, en aşağı derece olan tabiat halinden kurtularak göklerin melekutuna dahil olması gerekir. Bunun için de kişinin iki kere doğması gerekir. Bir doğuş anasından, diğeri ise kendinden dir. Bunun için İsa(as) buyurdu; “Bir kimse iki kere doğmadıkça göklerin ve yerin melekutüne dahil olamaz. ”Yani iki kere doğmayan cevher olan eşyanın  hakikatını anlayamaz ve nefsini hakkıyla bilemez vesselam…..

        Her zerrenin zahiri yine zerredir amma, batını arşı azimdir. Cümle  mahlukat o zerrenin batınındadır. Yüce Hak’kın arşı azime olan teveccühü ne ise her zerreye de öyledir. Görmez misin insanın yüreğinde şu siyah noktanın içindeki sahranın azametini  ki,  her köşesinde arş, kürs, ay ve yıldızlar mevcut olmasın. Mevcudun batını böyledir. Tevhide dair bu nükteler Remzi Muhammed Efendi (ks) hazretlerinin risalesinden alınmıştır.

Resulullah (sav) buyurdu ki;

Allah evvela ruhumu yarattı.                       Allah evvela Aklımı yarattı.

Allah evvela nurumu yarattı.                       Allah evvela kalemi yarattı.


            Bu dört cevherin birçok isimle isimlendiğini açıklar. Bunlar: Ruhu evvel, nuru evvel, aklı evvel,  kalemi evvel, kavsi evvel, ruhu azam, sırrı azam, ruhu musavvir, ruhu mahluk, ruhu izafi, ruhu kutsi, ruhu nulvi, ruhu insani, ruhu hayati, ruhu rabbani, aklı kül, bahrı muhid, zatı mucid, nuru basid, nurul envar, sırrıl esrar, vasılı usül, aklı akul, ezeli azal, ruhu vahid, feyzi vahid, cevheri vahid, noktayı vahid, mahbubu hak, ahseni takvim, berzahı Kübra, illeti gaye, müsammayı kül,  insanı kamil, sırrı sübhan,mebdayı miad ve kaf diye bunca isimlerle isimlenen hakikatı muhammediyedir ki, kenzi mahfinin sırrı ve nuru ve on sekiz bin alemin çekirdeğidir. Nefs ruh ile zinde, ruh akıl ile zindedir ve akıl Hak’kın elçisidir ve tercümanıdır. Akıl ilim ile zinde olup ruh emrinin ve ruh sultanının veziri ve hizmetkarıdır….

                                                                                                                                                                   

                                                                                                                                      Sadeleştiren

                                                                                                                                Mehmet Naci GÜNEY

Hiç yorum yok: