Nebi (as) buyurdu; “En faydalı zikir lâ ilâhe illallah” ve en
faydalı dua “Elhamdülillah” dır. Bilinmelidir ki, Seyri sülük yani
makam gören kişi katında gaflet unutkanlıktan hasıl olur. Bunun niçin Kehf-24
ayette; “Unuttuğun zaman Rabbını an. ” buyrulmuştur.
Unutmaya konu olan husus şudur; Ruh vücuttan evvel halk olundu (Allah evvela
ruhumu yarattı). O’nun vücudu ile hazreti akdes arasında karşılık olarak ve
misli ile çoğalmadan dolayı ikilik zahir oldu. Şimdi, bilinmeli ki, ruhun ilk
yaratılışında ilmi vardı amma marifeti yoktu. Çünkü marifet müşahededen oluşur.
Müşahede kendi mevcutluğundan meydana gelir, ruh ise müşahedeye göre yok ve
mahv olur. Şimdi, şuhud ve irfan zihinde nasıl şekillenir? Şüphesiz, şuhud ve
irfan, vücud ve vicdanın zıddı olur. Bu takdirde “zıtlar birleşmez” manasınca,
ruhun cisme ilgisinden murad şudur ki, ruh, cisim de halife ve vekildir. Bu
ancak, tevhid tahsil edilmesi ve kendisinin yok olması ile anlaşılır. İşte
bunun için irfan elde etmek ve anlayış gerekir. Ruhta müşahede oluştuğunda,
nefs, kalb ve akıl yok olur. Bu müşahede sırasında esirgemeden vücudunu
görünenin vücudunda ifna ve helak eder.
İsra-81.ayet “Hak geldi batıl gitti” buna
işarettir. Şimdi ruh fani olduğunda bu üçü yok olmayıp marifetullahtan
hisse ve pay sahibi olurlar ve ruhun fenasından haber verirler. Bu büyük bir
sırdır ki, Kaf-37.ayeti “Hiç kuşkusuz bunda, kalbi olan yahut tam bir
tanık olarak kulak veren için mutlak bir öğüt vardır.” Buna delildir.
Çünkü ruh, ilk yaratılışında Hak’kın vahdaniyetini olgunlukla tanımış, birlemiş
ve bu anlayışı elde etmiştir. Ancak o zamanda Hak’kı şeriksiz zikir edemedi.
Çünkü kendi vücudundan vazgeçemeyip hem kendini hem Hak’kı zikretmek gerektiği
ortaya çıktı. Bundan dolayıdır ki, Kehf-24 “Unuttuğun zaman rabbini an” ayeti
buyuruldu. Bunun manası “beni zikrettiğinde kendini unut” diye emir
olundu. Hak’kın zikri ortaksız ola…Bundan sonra ruh, alemi melukütü seyr edip
gördü ki, bakışı her neye olduysa zikredinin zikri ruh ile ilişkilendi.
Hem Hak’kı hem de alemi melekuttaki zikrine meşgul oldu ve hazreti
Allah’ın zatını zikretmeyi unuttu. Şimdi Allah da onlara rahmet etmeyi
unuttu.Haşır-19. “Onlar Allah’ı unuttular, Allah da onları
unuttu” ayeti buna delildir. Kalp hastalığına tutuldu. “Şüphesiz ilaç
hastalığın zıddıdır.” Manasınca. Ahzap-41 “Ey iman edenler ! Allah’ı
çok anın” ta ki, kalbe kasd eden gaflet hastalığından kurtulasınız. Bu
durumda en faydalı zikir “Lâ ilâhe illallah” kelimesine mahsus olduğuna
sebep,hazreti Resulun “en faydalı zikir lâ ilâhe illallah” şerefli sözü delil
olmuştur. Yüce Kur’an da Fatır-10.ayetinde “Temiz ve güzel kelime O’na
yükselir.” buyurulmuştur. Araf-160.ayette: “Biz onları, oniki
torun kabileye ayırdık. Toplumu kendisinden su istediğinde de Musa’ya “asanı
taşa vur” diye vahyettik. Taştan oniki göz fışkırdı. Her oymak su içeceği yeri
belledi.”
Mehmet
Naci GÜNEY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder