8 Şubat 2016 Pazartesi

Halimi şerh eylemek mümkün müdür

ŞİİR:ABDULMALİK HİLMİ

ŞERHEDEN  (AÇIKLAYAN): NEJDET ŞAHİN

Halimi şerh eylemek mümkün müdür
Şol derunumdaki ateşlerindir

      Hz.Mevlâna’ya ilâh-i aşkın nasıl olduğunu sorduklarında; “ben olda bil” demiştir. Çünkü Allah aşkı tarif edilemez, ancak ilâh-i aşkın hallerinden bahsedilir. Ve her kim aşk’ın nasıl olduğunu merak ederse o, aşk yoluna girerek ilâh-i aşk mazhariyetiyle Hakk’a vasıl olup Hak’la beka bularak ebediyete ulaşır.
Hz. Pir;Allah kullarını; ‘Ben cinleri ve insanları; ancak bana ibâdet / kulluk etsinler diye yarattım.’ (Zariyat,56) ayeti ile aşk’a davet eder”buyurur. Ki Cenab-ı Hakk’ın bu aşk davetine icabet etmiş olan Malik Efendi Hazretleri de, mazhar olduğu derunundaki ilâh-i aşk ateşini (hararetini)ifade ederek, âşıklığımı şerh eylemek (açıklamak) mümkün değildir, diyor.

Rahatımı terk edüben ah eder
Can u gönlüm hep figanla doludur

      Ehli nefs olan bir kul, nefsin hevasına (arzularına) uyarak nefsin isteklerini yerine getirmekle rahat, huzurlu ve mutlu olacağını zanneder. Ki, nefsin isteklerini yerine getirmek, kul’u asla mutlu yapmaz. Çünkü nefs, kul’un masivaya yani Hakk’ın gayrısına vücut nisbet etmesiyle hâsıl olan dünyaya ve tabiat nimetlerine meyleder. Oysa kul’un yaradılışının yüce gayesi; İlâh-i aşk mazhariyetiyle rabbi’ne kavuşma huzur ve mutluluğunu bulmasıdır.
      Bunu ifadeyle ilâh-i aşk tesiriyle nefsin isteği olan dünya gayrıyetini ve tabiat nimetleri ile rahat etme anlayışını terk ettiğimden beri, canım / ruhum Hakk’a vuslat (kavuşmak) derdi ile ah ettiği gibi, gönlüm derd-i ilâhi feryad ve figanı ile doldu, buyruluyor.





Bu cihan geldi bana çok dar durur
Düzlüğünü dost cemali gösterir

Kur’an-ı Kerim’de; “Yeryüzündeki herkes / her şey fanidir, yokluktadır. Celal ve ikram sahibi olan Rabbinin vechi / yüzü bakidir.” (Rahman,26-27) buyrulur. Bu ve benzer ayet beyanlarından açıkça anlaşıldığı gibi, bizim var olduğunu zannettiğimiz “herkes / her şey” yok olacak değil, her anda  “fanidir / yokluktadır.” Her anda var olan ise “Baki,” yani ölümsüz olan “Rabbın celâl ve kerem yüzüdür.” Ki kerem,cemâl tesirindeki Allah’ın güzel isimlerinden olup, ikram edici anlamındadır. Ve kerem ismi ile açığa çıkan ikram, Allah’ın kuluna hüsnü cemâlini (güzel yüzünü) göstermesinin ikramıdır.
Celâl ve Cemâl, tesiri geniş olan Allah’ın ana isimleridir. Rab ismi iseRububiyet tesiriyle mevcudatla zahir olup gözüken Hakk’ın Beka, yani ölümsüz ebedi olan yüzüdür. Ki rububiyetle zahir olan ve Hakk’ın beka yüzünü oluşturan her isim, Celâl ve Cemal tesiri ile zahir olur. Celâl ismi tesirindeki Mudil ismi dalâleti, yani doğru yoldan sapma azgınlığını meydana getirir. Ki, mudil’in baş mazharı şeytandır. Cemâl tesirindeki Hadi ismi hidayeti, yani doğru yol üzerinde kul olmayı meydana getirir ki, hadi esmasının baş mazharı Hz. Muhammed (sav) dir.
      Bunu ifadeyle ayette beyan edildiği gibi her şeyin faniliğinde / yokluğunda baki olan Rab, Celâl tesirindeki dalâlet zuhuruyla dünya gayrıyeti perdesini / hicabını oluşturduğundan, her tecellide mavcut ve apaçık olmasına rağmen rabbimiz gözükmez. Fakat âlemlerin Rabb’i olan Allah kerem, yani ikram ediciliğiyle zahir olduğu mürşidi kâmil’in hidayet irşadıyla Hak âşıklarına hüsnü cemâlini / güzel yüzünü gösterir. Bunun için kâmil’in meclisini, Hak Cemali’nin âşıkları oluşturur. Kâmil’in meclisinde Cemâl-i İlâh-i müşahade irfanı zahir olduğundan, Hak âşıkları o mecliste rahat eder ve daima kâmil’in meclisini ararlar.
     Bunu ifadeyle, dost cemâlinin, yani Allah’ın cemâli’ni gösterdiği düzlük olan kâmil’in meclisindeki irşad aydınlığı haricindeki (dışındaki) cihan tecellileri, bana dar gelir,  Yani beni sıkar ve beni rahat ettirmez, deniliyor. 

Pirimiz Seyyid Muhammed Nur durur
İki âlem gussasından kurtarır

      Gusse: Üzüntü, tasa, gam demektir.Pir Seyyid Muhammed Nur Hazretlericümle ehli kemâl’in zamane pir’i dir. Çünkü daha evvelki beyitlerin açılamasında ifade edildiği gibi, mesleki Resul-u Ahmediyyeyi Melamiyye tasnifi Hz. Pir Efendimiz’in şahsında açığa çıkmış ve halifelerinin telkin ve tebliğiyle meslek-i Resul irşadı zamanımızda halen devam etmektedir. Ki ancak bu irşadla bir insanın dünya ve ahiret iki âlem gussasından, yani keder ve tasasından kurtulabileceğini beyanla; Pirimiz Seyyid Muhammed Nur’dur, bizi ancak Hz.Pir ile zahir olan meslek-i Resul irşadı dünya ve ahiret İki âlem gussasından / üzüntüsünden kurtarır, buyruluyor.

Hilmiyâ divan-ı mestan gidiyor
Şeyh Hulusi himmetini bekliyor

       Malik Efendi Hazretleri Hilmi lâkabıyla; Zamanın mürşidi kâmili Recep HulusiHazretleri’nin irşadıyla hâsıl olan aşk-ı ilâhinin divanesi ve mestanesi olarak, daima şeyh Hulusi Hz. nin himmet ve yardımını arayıp bekliyorum diyor. Her şeyi en iyi bilen Allah’tır. 

Hiç yorum yok: