ŞİİR:ABDULMALİK HİLMİ
ŞERHEDEN (AÇIKLAYAN): NEJDETŞAHİN
ŞERHEDEN (AÇIKLAYAN): NEJDETŞAHİN
Yandı
yüreğimde yanar
Ah figanım göğe
çıkar
Mecnun bile
olsam ne var
Derdimle
açıldı Pazar
Yüreğin yanması:Kalb’eilâh-i aşk ateşinin
yerleşmesiyle olur. Ve âşık, ilâhi sevgiliye kavuşma derdiyle ahu figan ederek
mecnunun Leyla derdiyle inlemesi gibi inler. Çünkü Allah derdi; kul’u terakki
ettirerek ruhani marifet zevklerine ulaştırıp, her tecellide ilâhi sevgiliyi
müşahade alışverişi pazarına dâhil eder.
Bunu ifadeyleyüreğim ilâhi
aşk ile yanıp derdi ilâhi ile
inlediğinden, eğer bu gün mecnun aranılır ise o mecnun benim. Çünkü ahu
figan ederek inlemek, beni ruh göklerinde
ilâhi sevgilinin güzelliğini gösterdiği pazaraulaştırdığı için, bu pazarda ilâhi aşk ve ilâhi derd ile alışveriş ederek pazarlanır
pazar görürüm, buyruluyor.
Kalbim de
sığmaz oldu dar
Vârid olan
ateş-i yâr
Masivayı da
hep yakar
Kalmadı hiç
dar u diyar
Kalbime aşk-ı ilâhi yerleştiğinden beri kalbim, Hak’tan gayrısına dar
geldi ve ilâhi sevgili haricinde hiç bir şey kalbime sığmaz oldu. Çünkü yârin
(sevgilinin) aşk ateşi masiva olan
Hak’tan gayrı her şeyi yaktığı için
kalbimde, gayrıyete hiç dar u diyar
/ hiçbir yer, mekân kalmadı demektir.
Ki bunu ifadeyle Hz. Ali (kv);“İman kalpte karanlıklar içinde bir beyaz
noktadır, kim imanla meşgul olursa o beyaz nokta büyür ve kalp’teki tüm
karanlığı kaplar.” buyurur.
Musa ağacı gibi yanar
Kimde zahir olsa bu nar
Cismiyle naleyni soyar
Vadi-i aşka kim basar
Kur’an-ı Kerim’de;“Hani bir ateş görmüştü de ailesine, ‘siz
burada kalın, ben bir ateş gördüm umarım ondan size bir kor ateş getiririm
yahut ateşin başında, yol gösterecek birini bulurum’ demişti. Ateşin yanına
varınca ona şöyle seslenildi: ‘ey Musa Şüphe yok, benim, ben senin Rabbinim.
Hemen nalınlarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuvâ’dasın. (Taha, 10…12) buyrulur.
Bunu beyanla her kimin gönlünde / kalbinde İlâh-i aşk galip olursa, o
kişinin kalbindeki gayrıyet muhabbetini ve gayrıyeti ilâhi aşkın narı (ateşi) Musa ağacı gibi yakar. Ve Musa
ağacıgibi nisbet varlığı yanan o Hak aşığı yokluğa / fenaya ulaşır. Ki aşığın
yokluğu, cisim beden görüntüsüyle halk içinde hâsıl olan bey, paşa, âlim, usta,
ağa vb. gibi mevki makam ünvanlarıyla lezzetlenmekten arınıp kurtulmasıdır.
Naleyn; iki nalın demektir: Ki
nalınların biri nefsin dünyaya olan meylini; ikinci nalın, nefsin ukbaya yani
ahiretteki amel cenneti nimetlerine olan meylini ifade eder. İki nalının
çıkarılması ise; kul’un dünya ve ukba muhabbetiyle yaptığı kulluktan arınıp
soyunmasıdır.
Vadi-i aşk; Aşk vadisi demektir ki,
aşk vadisi, zamanın mürşidi kâmili’nin meclisidir. Ve o mecliste gayrıyet
muhabbeti olmadığı için orada daima Hak sohbeti yapılır ve Allah zikredilir.
Ki, kâmilin aşk vadisi olan meclisini ifadeyle Kur’an’da; “Musa ateşe vardığında şöyle nida
olundu ‘Ateşteki kimse de ateşin çevresindekiler de kutsal ve bereketli
/ mübarek kılınmıştır...” (Neml,
8) buyrulur.
Bu itibarla İlâh-i aşk narı (ateşi) her kimde zahir
olursa, o kişinin cehaletle var olduğunu zannettiği nisbet varlığı Musa ağacı gibi yanarak fena / yok
olur. Ve o kimse, cisim beden
görüntüsüyle halk içinde hâsıl olan nam ve ünvanlarla lezzetleme nalınını. Ve
ahirette amel cenneti nimetleri sevdası olan iki nalınları çıkarıp atar. Eğer her kim âşk vadisine girip ayak basarsa
yani basabilirse, deniliyor.
Mahv-ı vücud
eder her bar
Aşk-ı ateşe
her kim dalar
Misl-i ney
her daim çalar
Şerha şerha
vari kılar
Ney: Yaş olarak kesildikten sonra kurutulan
kamıştan yapılan üflemeli bir çalgı aleti olup ney, ustaca üflenen nefesin
sekiz deliğinden zuhuruyla oluşan nağmelerle müzik hâsıl eder. Şerha şerha vari:Dilim dilim gibi
demektir.
Bir insan cehaletle kendine nisbet ettiği
vücut varlığı ile yaşarken Hak aşığı olursa, Hak aşkı’nın harareti o kişinin
nisbet varlığını fena-i ef’al, fena-i sıfat ve fena-i zat şuhuduyla yokluğa
ulaştırmakla mahv-ı vücut eder. Ve mahvı vücut irfanı ile âşık, daima
zikrettiği İlâh-i sevgilinin güzelliğini seyrederek ney’den zahir olan müziğin
ahengi gibi keyiflenir, zevklenir.
Bunu ifadeyleilâh-i aşk ateşine kim dalar ise, aşk ateşi onun nisbet varlığını şerha şerha, yani un ufak ederek mahvı vücut eder. Ve o âşık misl-i ney gibi, her nefeste zikrullah
ve daima ilâh-i sevgiliyi müşahade irfan keyfiyetiyle zevklenir, demektir.
Hilmi düşmez nefs ve zarar
Solmuş gül gibi yüzü sarar
Gayri istemez olur firar
Gönül deva-i daim umar
Allah Allah Allah Allah
Yâ kerim Allah
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder